Hoşgeldiniz sayfamıza, yani çöplüğümüze.
Öncelikle neden çöplük onu anlatmalıyım. Aslında doğada çöp, atık gibi kavramlar yok bunlar sadece bizlerin tanımları. Biz çöp denilen organik atıkları toplayıp tekrar doğaya kazandırmayı amaçladık. Belki bizimle çöpünüzü bir gün siz de paylaşırsınız belli mi olur...
Şimdi ekip arkadaşlarımı tanımalısınız.
Çünkü her şey onlarla başladı. İlki tıbbi aromatik bitkiler toplayıp kendine içecek ve cilt kremleri yapma konusunda hevesli, kompost sever, en yakın arkadaşlarının çiçekler ve solucanlar olduğunu söyleyen 2013 doğumlu Özgü. İkincisi fermante gıda sever, bokashi kompostu konusunda tecrübeli, tam bir düzen aşığı, iş planı ve görev dağıtımı konusunda uzman grup yöneticimiz 2016 doğumlu Zülal.
Ve ben Seçil.
Ekonomi lisans ve yüksek lisans eğitimleri ardından gayrimenkul sektöründe çalışırken, çoluk çocuğa karışıp belki artık çok klasik ancak benim için o dönem inanılmaz yorucu olan sağlıklı gıda peşindeki bir maceracı. Serüvenimiz Permakültür Tasarım Sertifikası ve devamındaki eğitimlerle beraber ekolojik çiftlik ziyaretleri sonrası kendi küçük çöplüğümüzde başka bir boyut kazandı.
Peki neler yapıyoruz...
Kızlarımla birlikte ulaşabildiğimiz atıkları kaynağa dönüştürmek hedefimiz. Ama fiziksel, ama zihinsel. Dönüşümün ancak çocuklarla olabileceğine inanıyoruz. Bu alanda tasarladığımız kitler, okullarda yaptığımız çalışmalar, kurumsal firmalarla yaptığımız danışmanlık ve eğitim hizmeti ile atölye merkezimizde verdiğimiz eğitim ve atölyelerle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çöplüğümüze hoş geldiniz.
Şimdilik atölye merkezimizin bahçesinde bulunduğu kahvaltı bahçesinin organik atıkları ve ulaşabildiğimiz organik atıklarla oluşan...
Fermantasyon sürecini başarı ile tamamlamış bokaşi kompostumuz ve diğer organik atıklarla beslenen ...
Bokaşi kompostu ile çürük, küflü gıdalarla beslenen...
Fermante arpa, arpa filizi, BSF Larvası, solucanlar, taze yeşillik, meyve, tohumlar ve besleyici değeri yüksek bir çok gıda ile beslenen...
Bokaşi kompostu ile beslenen solucan gübresi ile gübrelenmiş, iki ay öncesinden tavuklar tarafından havalandırılmış ve toprakta yaşayan canlılar tarafından sürülerek tertemiz tohumlarla ekimi yapılmış...
İstanbul'daki site hayatından bizi kırsala taşıyan, her geçen gün bizi daha da heyecanlandıran hiç bitmemesini umduğum öğrenme yolculuğu...
Toprağı sürmek yok; Yaşayan, sayısız canlıya ev sahipliği yapan toprağımız aslında rahatsız edilmekten pek hoşlanmıyor. Yaban hayatında sadece bir ağaç devrildiğinde toprağın hareket ettiğinden bahsedilir. Toprağımızı ne kadar sürersek o kadar zayıflar ve hep daha da fazla kimyasal kullanmak zorunda kalırız. Modern tarımdaki en yıkıcı uygulamalardan biridir bu. Halbuki bir çiftliğin ana aracı toprak olmalı, traktör veya biçerdöver değil.
Otla mücadele, Kimyasal İlaç yok; Doğa çıplaklıktan nefret eder. Bir ormanda yürüyüş yaparsanız, toprak yüzeyinin kuru yapraklar, otlar ve organik atıklarla örtülü olduğunu görürsünüz. Tarım ve yabani ot ilaçlarının çoğunun anne sütüyle doğrudan bebeklere geçtiğini artık hepimiz biliyoruz. Yabani ot ilacı olarak bilinen glisofatın kanser ve başka rahatsızlıklara yol açacağı biliniyor. Bu kimyasalların bizi hasta etmesinin en büyük sebebi topraktaki mikropların yanı sıra bağırsaklarımızdaki mikropları da öldürmeleri.
Kimyasal gübre yok; Toprağınıza kimyasal gübre ve azot verirseniz, ilgilenmeseniz bile bir süreliğine iyi ürün elde edersiniz. Doğal süreçleri anlamak ve bunlara saygı göstermek yerine kimyasal kullanmaya devam edersek, toprağın emmek yerine salmak zorunda kalacağı su ve karbondioksit neticesinde hızla çölleşmesine şahit oluruz.
Tek düze ekim yok; İnsanların tabiat üzerine yarattığı en büyük etki, tarım yoluyla gerçekleşti. Doğayı ve işleyişini öğrenerek ekip biçmeyi öğrenmezsek eğer, ne yazık ki asırlardır atmosferi feci şekilde dolduran karbonun, güvenli bir şekilde tekrar toprakta depolanmasını sağlayamayız.
Tarım ve hayvancılığı ayırmak yok; Karbon emme vazifesini tam yapabilen, mikroorganizma bakımından zengin bir toprak istiyorsak tarım ve hayvancılık meselesine bütüncül olarak bakmayı öğrenmeliyiz.
doğadaki çocuk
Kent Çöpçüsü
İzmir, Türkiye
Telif Hakkı © 2024 Kent Çöpçüsü - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.